Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Mısıroğlu açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın 9 Kasım'da Kadir Mısıroğlu'na gerçekleştirdiği ziyaret tartışmaları da beraberinde getirmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili olarak "Diyanet İşleri Başkanlığımızı siyasi tartışmaların malzemesi yapma girişimlerini tasvip etmediğimi belirtmek istiyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Mısıroğlu açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı'nın Mısıroğlu ziyareti  hakkında Erdoğan'dan açıklama: ''Milletimizle diyanet  mensuplarının arasını açacak tartışmslrın kimseye faydası yok!''

Hazreti Muhammed'in doğduğu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen "Mevlid-i Nebi Haftası" ile kutlanacak. İstanbul'da bugün balayan haftanın açılış töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının satır başları şöyle:

Bir müslümanın peygamberimiz ile bağı ne kadar güçlü ise dini ile bağı da o kadar güçlüdür. Bu nedenle peygarmer efendimizin hayatnın her safhasını takip etmeliyiz.

Rabbime tertemiz varmak isterim diyerek bize kul hakkının önemini anlatmıştır.

Bu seneki Mevlid-i Nebi Haftasının temasının gençlik ve peygamer efendimzi olarak belirlenmesini fevkalade önemli buluyorum.

İnsanların soyları üzerinden üstünlük yarışına girdiği bir dönemde 'beyaz derilinin siyah deriliye, siyah derilinin de beyaz deriliye bir üstünlüğü yoktur' diyerek bize eşitliği öğretmiştir. Hepimizin Ümmet-i Muhammed'in tüm fertlerinin onun yaşantısından alması gereken dersler bulunuyor.

Gençliğimiz üzerinde yapacağımız çalışmalar bizleri geleceğe hazırlayacaktır

Gençliği ihmal eden, gençlerine sırtını dönen, onların ruh ve gönül dünyalarının imarı için gerekli özeni göstermeyen bir milletin istikbali ve istiklali tehdit altında demektir

Ülkenin camileri 18 yıl boyunca ezan-ı muhammediye hasret bırakılmıştır. Şimdi bu yeniden hortlatılıyor, asla başaramayacaksınız.

Millet olarak en zor imtihanla asıl şimdi yüzleşiyoruz. Gençlerimizi istikbale hazırlayamazsak emeklerin tamamı boşa gidecektir.

16 yıldır mesaimizin kahir ekseriyetini Türkiye'yi özgürleştirmek, medeniyet değerleriyle barıştırmak, yokların, yoksulların, yasakların ülkesi olmaktan çıkarmak yolunda kullandık.

2002'nin Türkiyesi ile 2018'in Türkiyesi'ni karşılaştırdığımızda, yasaklardan ziyade özgürlüklerin konuşulduğu, teröre ve şiddete bulaşmadığı sürece her türlü fikrin serbestçe dillendirildiği bir iklimde, böyle bir ülkede yaşıyoruz.

Bu ülke Kur'an eğitiminin dahi gizli verildiği karanlık yıllara şahitlik etti.

Bu ülkenin gençleri sağcı solcu denilerek birbirine kırdırıldı.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡