Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Demokrasinin ve özgürlüklerin kalesi iddiasıyla yola çıkan Avrupa'nın, terör örgütlerinin oyuncağı haline dönüştüğünü görmenin üzüntüsü ve öfkesi içindeyiz. Bizim dağda aradığımız terör örgütü mensuplarının Avrupa ülkelerinin caddelerinde karşımıza çıkmasından artık bıktık" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında konuştu. Almanya'da polisin kötü muamelesine değinen Erdoğan, konuyla ilgili başkonsolosluğun sürecin takipçisi olduğunu belirterek, "Bizi üzen şey şudur: Alman makamları terör örgütüne bu kadar yumuşak davranırken, o terör örgütünün karşısındaki samimi Türk vatandaşına bu zulmü niye yapar. Onlar terör örgütü yandaşları olarak gösterilerini rahatça yapabiliyor ama öbür tarafta ona karşı çıkan bir Türk vatandaşı rahatça engellenebiliyor. Dünyanın bir başka tarafına gittik aynı şeyler, ABD'ye gittik aynı şeyle karşılaştık, Hollanda'da aynı şeyle karşılaştık, Belçika'da aynı şeyle karşılaştık. Al birini vur öbürünü. Terör örgütü yandaşları taşıdıkları pankartlarla attıkları sloganlarla terör örgütü yanlısı veya FETÖ'cü olduklarını açıkça söylüyorlar. Herkesin gözü önünde yaşanan bu tür hadiselere itiraz ettiğimizde de güya sivil toplum kuruluşu olan saçma sapan vakıfların, derneklerin isimlerini verip olayı meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Demokrasinin ve özgürlüklerin kalesi iddiasıyla yola çıkan Avrupa'nın, terör örgütlerinin oyuncağı haline dönüştüğünü görmenin üzüntüsü ve öfkesi içindeyiz. Bizim dağda aradığımız terör örgütü mensuplarının Avrupa ülkelerinin caddelerinde karşımıza çıkmasından artık bıktık. Geçmişte rahmetli Özdemir Sabancı'nın katillerinin yıllarca ellerini, kollarını sallayarak ülkelerinde gezmelerine izin verenler şimdi tüm şehirlerini teröristlere ve teröristsevicilere tahsis etmiş durumdalar" diye konuştu.
Avrupa'da demokrasinin ve özgürlüklerin sadece Türkiye'ye karşı olanların hakkı olduğunu söyleyen Erdoğan, Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarına seslenerek, "Avrupa'da ülkemize yönelik her türlü düşmanlığı gösterme hakkına sahipsiniz. Buna karşılık Türkiye'nin lehine en küçük bir faaliyete kalkışırsanız salon tahsislerinin iptalinden sınır dışı tehditlerine karşı uzanan acayip bir yaptırımlar listesiyle karşı karşıya bulunursunuz. Türk milleti bu tür tehditlere pabuç bırakmaz. Ama Avrupa ülkeleri şunu iyi bilsinler ki; kendi sonlarını kendi elleriyle hazırlıyorlar. Bugün Türkiye'nin başına musallat olduğu için el üstünde tuttukları terör örgütleri sonunda nefretlerini ve namlularını onlara çevirecekler. Terörizmin doğası budur. Kendisini besleyen eli gün gelir ısırır. Avrupa'daki vatandaşlarıma sesleniyorum; bulunduğunuz ülkelerde gurbette değil, birinci sınıf insan haklarına sahip olarak yaşayacağınız yeni vatanınızdasınız. Ana vatanınız bakidir. Siz yeni vatanınıza sıkı sahip çıkın. Bunun için yaşadığınız ülkelerin vatandaşlık hakkından mutlaka faydalanın. Eğitimden iş kurmaya kadar tüm imkanlarını sonuna kadar değerlendirin. Ana dilinizden, inancınızdan, kendi içinizdeki dayanışmanızdan asla taviz vermeyin. Ama yaşadığınız ülkenin dilini ve sosyal ortamını da mutlaka en iyi şekilde öğrenin. Siyasette mutlaka etkin olun. PKK'lılara bırakmayın oraların siyasetini. Siz etkin olun. Girin o alanlara. Bizzat siyasi partilerde ve siyaset mekanizmalarında görev alın. Bölücü örgüt yandaşlarının en büyük avantajı sayıları az da olsa belli yerlerde kümelenerek siyaset mekanizmasında söz sahibi olmalarıdır. Ülkesine, milletine, bayrağına, ezanına bağlı vatandaşlarımız birlik olduğunda siyasi partiler ve siyasetçiler üzerinde onlardan yüz kat daha etkili olma imkanına sahiptir. Yaptığımız seçimlerde sadece Almanya'dan bize gelen oy yüzde 60. Demek ki orada bir güç var. Bu güç oradaki siyasette de etkin olmalıdır. Etkin olalım ki orada haklarımızı çok daha rahat kullanabilelim. Ticarete önem verelim. Vatandaşlarımız ekonomik, siyasi, sosyal alanlarda sayısal çoğunluklarına uygun konum sahibi olduğunda şu anda yaşadığımız sıkıntıların çoğu kendiliğinden çözülecektir. Biz ilgili kurumlarımızla her zaman olduğu gibi bugün de dünyanın neresinde olursa olsun tüm vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye büyüdükçe ve güçlendikçe ulaşamadığı hiçbir yer kalmayacaktır" ifadelerini kullandı.
