Tutuksuz sanık olarak Birsen Ocaklı ve avukatı Nafiye Ceylan Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katıldılar. Müşteki olarak duruşmaya Alev Eda Okutan Sarıbeyliler katılırken; müşteki avukatları Yasemin Babayiğit, Mehtap Aykaç, Şerare Erfan ve Umut Yıldız da hazır durumda bulundular. Esas hakkındaki mütalaada cumhuriyet savcısı, sanık Birsen Ocaklı için beraat talebinde bulundu.
"BİZ SANIĞIN EN AZINDAN BU DÜNYADA, MAHKEMEDE CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ"
Mütalaaya katılmadığını belirten Avukat Yasemin Babayiğit bilirkişi raporunda kamera görüntülerinin incelendiğini ifade ederken, “Sanığın aracına binmeden 15 dakika oyalandığı görülmüştür. 30-40 cm yükselen bir araçtan, yaklaşık 50 kilogram bir köpeğin ezilmesinden bahsediyoruz. Sanığın hayvanın sahipsiz oluşuna yönelik savunması da pişman olmadığını gösterir. Biz sanığın en azından bu dünyada, mahkemede cezalandırılmasını istiyoruz” diyerek suçun cezasız kalmaması gerektiğini söyledi.
“EN ÜST SINIRDAN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ”
Mütalaaya katılmadığını söyleyen diğer bir kişi İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nden avukat Şerare Erfan’dı. Şerfan bir insana araba çarptığında doğası gereği çığlık atamayacağını, şoka gireceğini; kedi veya köpeğin ise yüksek bir sesle feryat edeceğini belirterek, “Bu kocaman köpeği görmemesinin imkanı yok. Sanık köpeğin üzerinden geçtikten sonra da bir şey duymadığını savunmuştur, bu savunması dikkate alındığında sanık trafik için tehlike arz etmektedir. Bu hali ile de trafiğe çıkmaması gerekmektedir, sanığın 50 kg ağırlığındaki aracıyla geçtikten sonra 'Durumu fark etmedim' demesi kabul edilebilir değildir. Vicdani bir körlüğü ve sağırlığı vardır. Her iki durumda da sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi. Mütalaaya karşı söz alan diğer müşteki avukatları, sanık Ocaklı’nın en üst sınırdan cezalandırılmalarını talep ettiler.
“SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUM”
30-40 senelik bir doktor olarak bir canlının canını isteyerek alamayacağını söyleyen Birsen Ocaklı, bunun düşünülmesini bile kabul etmediği söyledi. Ocaklı, “Ben her gün canlılarla uğraşan biriyim, fark etsem neden yardım etmeyeyim. Suçlamayı kabul etmiyorum, köpeğin ölümüne sebebiyet verdiğim için üzgün olduğumu daha önce belirtmiştim" dedi. Sanığın avukatı olan Ceylan, mütalaaya katıldıklarını söyleyerek, müvekkilinin beraatını talep etti.
BERAAT KARARI VERİLDİ
Mahkeme sanık Birsen Ocaklı’nın işlediği iddia edilen “Mala zarar verme” suçunun kasıtlı bir şekilde işlenebilir suçlar arasında olduğunu, bu suçun taksir ya da bilinçli taksirle işlenebilen suçlar arasında olmadığını kararda belirtti. Mahkeme kararında, sanığın savunmasında yoğun çalıştığı ve yorgun bir şekilde iş yerinden çıktığı için köpeğin üzerinden geçtiğini fark etmediğini söylediği hatırlatıldı. Aracının önünden çekilmiş güvenlik kamerası görüntüleri bulunmadığından sanık Ocaklı’nın hangi yönden hareket ettiği ve önünde yerde yatan köpeğin fark edip bilerek çarpıp çarpmadığı hususunda bir delile ulaşmanın imkanı olmadığı belirtildi. Sanığın dikkatsiz ve tedbirsiz hareketleri sonucu köpeğe çarptığının kabul edilmesi gerektiğine kanaat getiren mahkeme, gerçekleşen olayda sanığın kasti hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğinden dolayı sanık Birsen Ocaklı'ya beraat kararı verdi.
KARAR BİR ÜST MAHKEMEYE TAŞINACAK
Kararın yanlış olduğunu belirten müşteki avukatları, karara itiraz ederek dosyayı bir üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesi'ne taşıyacak.
4 AYDAN 3 YILA KADAR HAPİS
İddianame İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanmıştı. Müşteki Alev Eda Okutan Sarıbeyliler’in 14 Mayıs 2020 tarihinde Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başıbüyük Ek Hizmet Binası'na bıraktığı 5 yaşındaki kangal cinsi köpeği, şüpheli Birsen Ocaklı'nın arabası ile ezerek öldürdüğü belirtilmişti. Görüntülerde şüpheli Ocaklı’ya ait arabanın yol üstünde uyumakta olan köpeğin üzerinden sert bir şekilde geçtiği ifade edilen iddianamede, olayda yaralanan köpeğin sonrasında öldüğü belirtiliyordu. Ocaklı'nın, "Mala zarar verme" suçundan 4 aydan 3 yıla kadar hapsi iddianame tarafından talep edilmişti.
