Yanlış Beslenme ve Zararları, Nasıl Beslenmeliyiz, Besinlerde Neye Dikkat etmeliyiz.

Özellikle DNA’nın yapısında meydana gelen mutasyonların neden olduğunun düşünüldüğü, ancak bundan sonra her şeyin DNA’nın diziliminin bozulmasından kaynaklanmadığının ortaya çıkmasıyla genler üzerinde yapılan araştırmalar yeni bir boyuta açıldı.

Yanlış Beslenme ve Zararları, Nasıl Beslenmeliyiz, Besinlerde Neye Dikkat etmeliyiz.

DNA Herşey Değil !

DNA’nın yapısında meydana gelen değişiklikler yani mutasyonlar, kanseri de kapsayan çok sayıda hastalığa neden olmaktadır. Ancak, artık her şeyin DNA’nın diziliminin bozulmasından kaynaklanmadığını biliyoruz. DNA’nın yapısında ve/veya diziliminde herhangi bir bozuk olmaksızın DNA’da kodlu bilginin açığa çıkmasında meydana gelen değişikliklere ‘Epigenetik’ deniyor.

Genlerin ne zaman, nerede ve ne kadar çalışacağını belirleyen bu mekanizmaya aynı zamanda genler üstü genetik de denmektedir. Vücutta 200 çeşit somatik hücre bulunmakta ve bu hücrelerin hepsinde de yaklaşık 30 bin gen bulunmaktadır. Ancak, bu genlerin hepsi aynı hücrede aynı zamanda aktif veya suskun olmayabilir.

Yanlış beslenme çözümleri

Örneğin; genlerin bazı dokularda suskun kalmaları ve bazı dokularda sıraları geldiğinde çalışmaları, sonuçta farklı hücre tiplerini ve o hücre tipine özel işlevleri ortaya çıkarır. Hangi genlerin çalışıp hangi genlerin suskun kalacağı, hücre ve doku tipine bağlı olmanın yanı sıra organizmanın yaşamının hangi evresinde olduğuna da bağlıdır.

Önemli çevre faktörlerinden biride beslenmedir ve beslenmenin genler üzerinde etkileri birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Yediğimiz yiyeceklerde dahil, yaşamımız boyunca maruz kaldığımız bütün çevre şartlarının genlerimizin çalışması üzerinde önemli etkileri olduğu yapılan araştırmalar ile ortaya konmuştur.

Hastalıklara davetiye çıkarıyor

Tükettiğimiz gıdalar genlerimizin çalışmasını direk olarak etkileyebiliyorlar. Böylelikle bilinçli diyet programları ile genlerimizin çalışmasını da tedavi amaçlı olarak değiştirebiliriz. İnflamasyona sebep olan veya oksidatif stresi artıran diyetler, karbonhidratlar, şekerli maddeler, fast–food tarzı yiyecekler, işlem görmüş ve saflaştırılmış gıdalar, asitli içecekler, yapay tatlandırıcılar, trans ve doymuş yağlar genlerin çalışması üzerine etkili olur.

Bunu önlemek için beslenme alışkanlıklarımızı ve yaşam tarzımızı değiştirmek gerekmektedir. DNA’mızın yapısını değil ama çalışmasını çevre şartlarını düzelterek iyi yönde değiştirebilirsiniz.

Çevre şartları beslenme, hava kirliliği ve benzeri olayları kapsamaktadır.Genetik ve çevresel etmenlerin etkileşimi ile;

Kalp ve damar hastalıkları,

tip 2 diyabet,

çeşitli kanser tipleri,

alzhemier,

kemik erimesi (osteoporoz),

şişmanlık (obesite) gibi kompleks hastalıklar ortaya çıkmaktadır.

Sosyal bir varlık olan insan sadece çevreden değil manevi dünyasını etkileyen faktörlerden de etkilendiği bilinmektedir.

Piskolojimiz bağışıklık sistemimizi etkiliyor

Bağışıklık sistemimiz duygu ve düşünce dünyamızdan çok önemli oranda etkilenmektedir. Bazı kanser hastalarının uzun ve sağlıklı yaşamalarının arkasında onların yaşama bağlılığı ve olaylar karşısında pozitifliği ile bilinen kişiler olduğu ortaya çıkmıştır.

Sonuç olarak beslenme alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız sadece bizi değil gelecek tüm kuşaklarımızı da etkileyecektir. Bugün artık gebe annenin yanlış beslenmesinin doğacak çocuğun genlerinin çalışması üzerinde etkili olduğunu ortaya koyan çeşitli çalışmalar bulunmaktadır.


Bu yazıda yer alan tüm içerik bilgilendirme amaçlıdır. İlgili hastalığa yönelik olarak teşhis,  tanı ve tedavi hizmeti vermez. Herhangi bir sağlık probleminiz olması durumunda konusunda uzman doktorlar ile iletişime geçmeniz gerekmektedir.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡